2.Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi Gerçekleştirildi

2.Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi 11-12 Mart 2020 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) gerçekleşti.

Etkinlik açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, teknolojik bir çağda yaşandığını, bu nedenle her şeyin baş döndürücü bir hızla geliştiğini ve değiştiğini kaydederek, “Bu gelişime ve değişime ayak uyduramayan toplumlar maalesef geri kalmış ülkeler arasındaki yerini almak zorunda kalıyor. Bugün artık ülkelerin gelişmişlik seviyeleri, erişim altyapısıyla doğru orantılı. ‘Kişi başına düşen milli gelir, okur-yazar oranları’ gibi değerler, çağdaş medeniyet seviyelerini belirlemekte yeterli olmuyor” ifadelerini kullandı.

Sektörün rekabete açılması ile özel sektörün de bu alana çok önemli miktarda yatırım yaptığını vurgulayan Bakan Turhan, “Şu anda 449 işletmeci, 802 farklı alanda yetki belgesi ile hizmet veriyor. Genişbant abone sayısı 77 milyonu geçti. 2003 yılında 87 bin kilometre olan fiber uzunluğu 371 bin kilometreyi aştı. Mobil abone sayısı 83 milyona yaklaştı. Makineler arası haberleşme (M2M) abone sayısı 5,7 milyona yaklaştı. Kamu kurumları arasındaki veri iletişimini tüm saldırılara karşı daha güvenli hale getiren internete kapalı Kamu Sanal Ağı (KamuNet) kuruldu. e-Devlet hizmetleri artan bir ivme ile geliştirilmeye devam edildi. Artık 46 milyon kullanıcı, aylık ortalama 300 milyon işlem yapıyor. 5G çalışmaları ile birlikte yerli ve milli üretim çalışmaları kapsamında BTK’nın desteği ile ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi’ başlatıldı. Keza bu gelişmeler sayesinde şu anda haberleşme altyapımız sadece insanların bağlantı kurduğu bir ağ olmaktan çıktı. Şimdiden nesneler, araçlar, elektrikli cihazlar, binalar, yollar gibi akıllı nesnelerin oluşturacağı, kendi kendine öğrenen akıllı ağlar kurulmaya başlandı” dedi.

2.Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi kapsamında düzenlenen ‘Geleceğin Ulaşım Politikaları ve AUS’ panelinde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Bayraktar, akıllı ulaşım sistemleri, coğrafi bilgi sistemleri ve akıllı şehirlerle ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kentlerdeki nüfus artışına değinen Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine değinerek şunları kaydetti:

“TÜİK’in tahminlerine göre 2023 yılında İstanbul nüfusu 15 milyonu geçecek. Ankara 5 buçuk milyon İzmir 4 buçuk milyon, Bursa 3.4 milyona ulaşacak. 2023 yılında yüzde 75 insanımız kentlerde yaşamaya devam ediyor olacak. Birleşmiş Milletler verileri de buna çok benzer şekilde. 2050 yılına kadar toplam nüfusun üçte ikisi şehirlerde yaşayacak. Bu küresel ölçekte atıkların yüzde 70’inin, enerji tüketiminin yüzde 60’ının ve sera gazının yüzde 70’nin şehirlerde olmasını beraberinde getiren bir husus. Bunların yönetilmesi açısından da bu ihtiyaçlara cevap verilmesinde ve hatta kentsel kalkınmaya yönelik fırsatlar oluşturulmasında akıllı şehirler çok önemli hale geldi. Akıllı şehrin sunduğu bilgiyi toplumsal faydaya dönüştürebilme kabiliyetiyle sürdürülebilir kalkınma, rekabet gücü ve çevresel sürdürülebilirlik başlıklarında kazanımlar oluşturacak. Hepimizin beklentisi bu şekilde.”

Akıllı şehirlere yönelik çalışmalarda ulusal ölçekte koordineli bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini belirten Bayraktar,  tüm kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının ortak bir bütün içinde hareket etmesinin zorunlu hale geldiğinin altını çizdi.

Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan akıllı şehir tanımına ilişkin bilgi veren Bayraktar, şöyle konuştu:

“Dünyada birçok farklı açılardan akıllı şehir yaklaşımları var. Bunlardan hepsini birebir inceledik. Birçoğunu ekibimizle beraber yerinde inceledik. Bizim hazırladığımız ulusal strateji dünyada ulusal alanda hazırlanmış dördüncü strateji. Çünkü kentlerin kendilerinin hazırladıkları stratejileri var. Kentlerin gelişmesine yönelik akıllı uygulamaların kentlerde kullanılmasına yönelik stratejiler var. Ama ulusal düzeyde geliştirilmiş strateji anlamında Amerika, Hollanda, Avustralya’dan sonra dördüncü ulusal strateji ülkemizin ulusal stratejisi oldu. Bu da ülkemiz için çok önemli bir olay diye düşünüyorum.”

Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda akıllı şehir tanımının “Paydaşalar arası işbirliğiyle hayata geçirilen, yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanan, veride uzmanlığa dayalı olarak gerekçelendirilen ve gelecekteki problemleri ve ihtiyaçları öngörerek hayata değer katan çözümler üreten, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler.” olduğunu ifade eden Bayraktar, bu eylem planı kapsamında 4 stratejik amaç 9 hedef 26 eylem ve 14 alt eylem belirlediklerini kaydetti.

Bayraktar, bu plan içerisindeki en önemli eylemlerden bir tanesinin de ‘Akıllı Ulaşım Bileşenin Olgunluğunun Artırılması Eylemi’ olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“Bu çok önemli bir eylem. Bu eylemin sorumlu kurumları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Söz konusu eylemle ulaşım sistemlerinin daha çevre dostu sürdürülebilir ve kapsayıcı kılınması hedefleniyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan Akıllı Ulaşım Eylem Planı Stratejisi hazırlığı olduğunu da biliyoruz. Bunun da inşallah ulusal stratejiyle beraber bizim ulaşmaya çalıştığımız hedefleri gerçekleştirmeye yönelik yine çok önemli bir eylem olduğunu düşünüyoruz.”

Yeni nesil ulaşım araçlarının yaygınlaştırılması, akıllı ulaşım sistemlerini destekleyen altyapıların kullanılmasının sağlanması amacıyla Bakanlıkların ve yerel yönetimlerin işbirliği halinde çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Özellikle elektrikli araçların artık çok yoğun bir şekilde kullanılacağını biliyoruz. Yerli milli otomobilimizde elektrikli bir şekilde geliştiriliyor. Bunları bir alt yapıya ihtiyacı var. Özellikle şarj istasyonlarının tesis edilmesi, bunlara ulaşılması çok büyük bir önem arz ediyor. Bunlarla ilgili de Bakanlığımızın yürüttüğü faaliyetler var. Hem şarj istasyonlarının alt yapısının oluşturulması hem de navigasyon anlamında. Ulaşımı, çevreden, sağlıktan hatta güvenlikten bağımsız bir şekilde ele almak mümkün değil. Bu çerçevede Türkiye’de daha önce yapılmış bazı uygulamalar var ama akıllı şehir diyebileceğimiz bir şehri şuanda Bakanlık olarak inşa etmenin planlarını yaptık ve şuan uygulamaya geçme aşamasındayız.” ifadelerini kullandı.

“Bir paydaşı da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın olacağı şekilde yaklaşık 200 bin kişinin yaşayacağı bir alanı tamamen akıllı şehir şeklinde inşa etmeyi planlıyoruz. Yani bu şehrin akıllı bileşenlerin neredeyse tamamına ve en önemlilerine sahip olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Trafiğin sensörler vasıtasıyla yazılım üzerinden yönetilmesi gibi birçok konuda bu şehrimiz diğer belediyelere, diğer yerel yönetimlerimize örnek olacak bir şehir olacak. Bu sadece akıllı bir şehir olmayacak aynı zamanda akıllı şehir elemanlarının geliştirildiği bir şehirde olacak. Akıllı şehir teknolojilerinin geliştirildiği bir bölgede ve şehir içerisinde yer alacak. Esenler örneğimiz özelinde kullandığımız bazı akıllı kavşak sistemleriyle yıllık yaklaşık 2 milyon 245 bin litre yakıt tasarrufu sağlayabileceğimizi hesap ediyoruz. Bu sadece esenler örneğinde yıllık 14 milyon lirayı geçen bir bedele tekâmül ediyor. Esenler örneğinde çevresel açıdan trafiğin azaltılması emisyonların da azaltılması anlamına geliyor. Karbondioksit salınımı yıllık bin 500 ton üzerinde ve bunun daha az olabileceğini hesap ediyoruz. Park yeri aramak için harcanan zamanın yüzde 40 azalması, sera gazı emisyonun yüzde 30 azalması, park kullanılabilirliğini artırırken yüzde 8 oranında trafiğin rahatlatılabileceğini hesap ediyoruz.”.

Bayraktar, Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi Eylem Planı’nın öneminin altını çizerek konuşmasını şöyle tamamladı:

“Özelikle 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi Eylem Planı Türkiye’nin akıllı şehir dönüşümüne yön verecek bir plan. Sosyal, ekonomik ve çevreci gelişimine ivme kazandıracak bir proje. Paydaşlar arası eşgüdüm. Bütün paydaşlarla bütüncül bakış açısıyla işbirliği çerçevesinde bu işleri planlayacağız. Bunun ülkemize çok yüksek gelir getirecek bir kalem de olduğunu düşünüyoruz.”